Valilikten peş peşe uyarı... Rüzgar ve Fırtına geliyor... Valilikten peş peşe uyarı... Rüzgar ve Fırtına geliyor...

Düzce’de 12 Kasım 1999’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 24 yıl geçti. Düzce depreminde 845 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 768 kişi yaralandı ve binlerce bina yıkıldı. Binlerce kişi evsiz kaldı. Depremin merkez üssü olan Kaynaşlı’da oturan ve o dönem henüz 12 yaşında olan Nuray Çelik de depremde annesi ve kız kardeşi ile 5 saat enkaz altında kaldı, 2 amcası, amcalarının eşleri ile arkadaşlarını ve birçok akrabasını kaybetti.
‘DEPREM BİRÇOK TRAVMA BIRAKTI’
Nuray Çelik ve eşi Erdem Çelik, Kaynaşlı’daki Deprem Şehitliği'ne giderek yakınları ve depremde hayatlarını kaybedenler için dualar okudu. Depremin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen hala korkularının devam ettiğini belirten 1 çocuk annesi Nuray Çelik, “Acılarımız her yıl dönümünde aynı tazeliğini koruyor. Unutuluyor diyorlar ama sadece zaman geçtikçe birazcık daha alışmaya çalışıyorsun yokluğa. 1999 depreminde o dönem Akabe tesisleri olarak bilinen tesislerin altında oturuyorduk. 5 katlı bir binaydı. Akşam saatleriydi. Yemek yemek için eve girdik. Annem, ben ve kız kardeşim enkaz altında kaldık. Yaklaşık 5 buçuk saat enkaz altında kaldık. Gece 12 ya da 1 gibi dayım bizi enkaz altından çıkardı. Çıktığımız yer çok küçük bir yerdi. Aslında herkes bizi öldü diye bırakmıştı. Çok zor anlardı. Üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen en ufak bir sarsıntı ya da deprem haberlerinde çok kötü hissediyorum. Mesela karanlıkta kalamam, asansöre binemiyorum. En ufal bir sesten korkuyorum. Bunun gibi bir çok travma bıraktı. Sonuç olarak o dönemde 12 yaşındaydım ama ülkenin her yerinde deprem oluyor ve Düzce’de de olmaya devam ediyor. Çok korkuyorum. Aynı şeyler olacak, aynı şeyleri yaşayacağım sanıyorum” dedi.
‘ASLINDA HER ŞEYİMİZİ KAYBETTİK’
Depremde 2 amcası ile yengelerini kaybettiğini söyleyen Çelik, “2 amcamı ve hanımlarını kaybettim. Arkadaşlarımızı, komşularımızı kaybettik. Aslında baktığınızda her şeyimizi kaybettik. Annem, babam, kardeşim ve ben sağız. Onun dışında yakın akrabalardan çok kişiyi kaybettik” ifadelerini kullandı.
‘ŞİMDİLERDE SADECE KENDİM İÇİN DEĞİL TÜM AİLEM İÇİN ENDİŞELENİYORUM’
Aradan geçen zaman içinde yaşadığı travmayı atlatamadığını söyleyen Nuray Çelik, “Ben bu acının gideceğini düşünmüyorum. Biz de artık çocuk sahibiyiz. Ben oğlumla uzun bir süre hep beraber yatmak durumunda kaldım. Farklı bir odada kaldığımda deprem olursa ona ulaşamamak düşüncesi benim panik olmama neden oldu. Çünkü ben, kardeşim ve annem aynı yerde yakalandık. Yoksa ben normalde mutfakta yemek yiyordum. O akşam içerde yemek yedim. Öyle olmasa belki ben belki kız kardeşim ya da annem ölecekti. Çünkü sadece bizim olduğumuz yerden sağ çıkabildik. Evin geri kalanından hiçbir şey çıkamadı. O yüzden kendim için ayrı panik oluyorum. Çocuğum için ayrı panik oluyorum. Ailem için ayrı panik oluyorum. Ne kadar tedbir alsak da bunun önüne geçilemiyor bir şekilde yaşanıyor” diye konuştu.

Editör: Manşet67 Haber